Hızır Kurban Lokması

Hızır Kurban Lokması

Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesinde Canların katkılarıyla kesilen Kurban lokmaları ismail Mermer Dedenin verdiği duanın ardında dağıtıldı. 17 şubat cumartesi günü AKD Bursa şubesinin yemekhanesinde verilen lokmaya çok sayıda canımız katıldı.Dernek başkanı Hüseyin Kalkan gelen canlara hoşgeldiniz diyerek inancımızda önemli yeri olan HIZIR Orucu nedeniyle bir aradayız verdiğiniz lokmalar tuttuğunuz oruçlar Hak katında Kabul ola dedi.

AKD Bursa Şubesi Post Dedesi İsmail Mermer şunları söyledi;

Değerli canlar, Salı, Çarşamba, Perşembe günü hep birlikte üç gün Hızır orucu tuttuk. Perşembe akşam Cem olduk, Hakka yakardık, ibadet ettik. Bugün de sizlerin katkısı ile alınan kurban lokmalarımızı hep birlikte paylaşıyoruz. Yüce Yaradan oruçlarımızı, ibadetlerimizi, dualarımızı, kurbanlarımızı, lokmalarımızı Boz Atlı Hızır’ın hakkı hürmetine dergâhı izzetinde kabul eylesin. Sağlıkla, sıhhatle, huzur ve mutlulukla tekrarını nasip eylesin.

Canlar bütün inançların özünde sevgi vardır. Ne yazık ki özü sevgi olan bu inançlar, insanlar tarafından tahrif edilerek birçoğu bugün zulüm kaynağı haline gelmiştir. Düsturunu “Bin kere mazlum olsan da, bir kere zalim olma” diyen İmam Ali’den alan Alevi inancı, başta insan olmak üzere bütün yaratılmışlara sevgiyle bakmayı yaşam şekline çevirebilmiş bir inançtır.

Biz ona, şah damarından daha yakınız.” (Kaf-16) hükmü gereğince Yaradan’ı kendinde gören, her an o yüce varlığın huzurunda olduğu bilinci ile yaşayan Aleviler, bütün yaratılmışlara sonsuz bir sevgi ve hoşgörü ile bakmayı başarmışlardır. Bu bilinç ve insanın mayasındaki sonsuz sevgiyi bütün benliklerinde hissettiklerinden, Allah’a korku ile değil sevgi ile yaklaşmışlardır.

Aleviler, inançları gereği bütün kâinatla birlikte Yaradan’a da sonsuz bir sevgi ile yönelmişlerdir. Buna rağmen tarih boyunca sayısız zulme uğramış, hep mazlum olmuşlardır. Bu nedenle, her zaman zalimin karşısında olan, darda, sıkıntıda kalmış, kimsesiz, biçare, garip ve mazlumların yanında olan Hızır’ın Alevi inancında ayrı bir yeri vardır dedi

Sözlerine Devam eden İsmail Dede Hızır, karda, tipide, boranda, tufanda imdada yetişendir. Umutların tükenme noktasına geldiği anlarda umut olandır. Yoksulun, yetimin, kimsesizlerin kimsesidir. Dar günde cara yetendir. Dertlere derman, hastalıklara şifa verendir. Hızır her yerde hazır ve nazır olandır. Gönüllere huzur verendir. İyi günümüzde kötü günümüzde, acımızda, sevincimizde hep O’nu çağırırız.

Hızır, İmam Ali’ye haldaş olanlara yoldaş olandır. Ali’ye haldaş olmak, İmam Ali’nin haliyle hâllenmemiz, o Şah-ı Velayet’in ahlakı ile ahlaklanmamız, O’nun ilmi ile ilimlenmemiz, huyu ile huylanmamız, O’nun yaşam tarzını kendimize örnek alarak kendi yaşamımızda hayata geçirmemiz demektir. Biz bu hale bürünebilirsek o zaman hiç kuşkumuz olmasın ki Hızır yoldaşımız olur.

İmam Ali’nin halinden dolayıdır ki, İmam Hasan ile İmam Hüseyin hastalandığında üç gün boyunca tuttukları oruçlar süresince her gün Hızır hanelerine uğramış, sofralarından nasiplenmiştir. Bu güzel hallerinden dolayı da “Onlar Yoksula, yetime ve esire, yemeği severek yedirirler. Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz.” ayetler ile Yüce Yaradan’ın övgüsüne mazhar olmuşlardır.

Kişi olarak her birimizin kendine göre sıkıntıları, sorunları vardır mutlaka. Ama ne yazık ki bugün dünyanın içinde bulunduğu durumda bütün insanlık dardadır. Medeni toplum diye baktığımız batı, kendi çıkarları için dünyanın geri kalanını kan gölüne çevirmiş buradan kendine çıkar sağlamaktadır. Diğerlerinin ise gözlerini kan bürümüş, adeta zevk alarak bir birlerini boğazlamaktadırlar. Zalimlerin hüküm sürdüğü bu dünyada huzur kalmamıştır.

Zulmün böylesine hüküm sürdüğü ve elimizden bir şeyin gelmediği bir ortamda Hızır’ı çağırıyoruz. Çünkü bütün mazlumlar dardadır, zordadır, sıkıntıdadır dedi ve sofra duası verildikten sonra canlara lokmalar dağıtıldı.

 

 

 

Etiketler