Hacı Bektaş Veli portresine dezenformasyon

Hacı Bektaş Veli portresine dezenformasyon

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş Veli portresi üzerinde yapılan dezenformasyona Alevi aydınlardan tepki geldi. Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya, yapılanlara karşılık “İnsan sureti çizmeyi günah sayan bir Sünniciliğin sefaleti olarak ifşası anlamına geldiğini söyleyebiliriz” dedi. Yazar Ali Yıldırım ise ““Hacı Bektaş’ın aslan ve ceylanını çalmışlar” diyerek tepki gösterdi. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın güdümünde kurulan Alevi Bektaşi ve Cemevi Başkanlığı’nın organize ettiği Hacı Bektaş Veli’yi Anma Etkinlikleri için kullanılan görsel, Alevi toplumunun tepkisine neden oldu.

Hacı Bektaş Veli’nin kucağındaki aslan ile ceylanı kaldıran hükümet yetkilileri, yeni bir Hacı Bektaş Veli portresi yaparak “alternatif anma etkinliklerini” yeni bir boyuta taşıdı!

Söz konusu görsel, Hacıbektaş Belediyesi başta olmak üzere birçok alanda sergilenirken toplumun tepkisi de gecikmedi.

“SÜNNİCİLİĞİN SEFALETİ”

Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya, Hacı Bektaş görseli üzerindeki dezenformasyona dair yazı kaleme aldı. İlgili resimde Hacı Bektaş’ın kucağındaki av ve avcı olan iki canlının; arslan ve ceylanın önemine vurgu yapan Yalçınkaya, şu eleştiride bulundu:

“Yani resim adeta şunu söyler; ceylan ile arslan yan yana değilse, orada Hacı Bektaş da Hacı Bektaş olmazdı.

Ceylan ve arslan resimden atılmış.

Teslim taşı da elbette hemen yok edilmiş.

Resmin doğayla birlikteliği tümüyle kesilmiş, arkaya anlamsız bir beyaz fon yerleştirilmiş.

Resimdeki çok renklilik kaldırılarak ölü bir iki renge sıkıştırılmış bütün anlam; canlıya karşı ölü.

Sol eldeki tırnaklar özellikle belirgin hale getirilerek Hacı Bektaş’ın kimi Sünni tasvirlerdeki gibi, kirli, pasaklı, yıkanmayan, tırnaklarını kesmeyen bir meczup olduğu hissi verilmiş.

İri gözler küçültülmüş ve sakatlanmış. Gözler küçülürken gözbebekleri şaşılaştırarak komikleştirilmiş. Sol göz kapağı düşürülmüş, gözlerin özellikle asimetrik olmasına uğraşılmış.

Gözde sürme olduğu düşünülebilecek vurgu kaldırılmış, “ne o öyle sürmeli, erkek mi olur, öyle ya? Zaten bu Aleviler Ali ve Hüseyin’e de sürme çekmiyor mu?”

Kaşlar birbirine bir yayın iki ucu gibi yaklaştırılarak yüze sert, savaşçı, saldırgan bir anlam katılmış.

Sakal çember sakala yaklaştırılmış ve özellikle çember sakallı temsiline uygun olarak siyaha boyanmış.

Bakanlığın Hacı Bektaş temsiline baktığımızda ne görüyoruz peki? En fazlasından bir meczup, bir hayalet; yüzünde kötülüğün ve ölümün rengini taşıyan bir fani ya da bir sosyal medya kullanıcısının yorumuyla “Coca-Cola’nın Noel babası!”

Peki bu simgesel operasyonu nasıl ve neye yormalıyız? Kuşkusuz bu soruyu farklı düzlemlerde yanıtlayabiliriz. Örneğin bu operasyonun apaçık ceddimiz diye kutsadıkları padişahları “gavur” ressamlara boy boy portre yaptırırken, insan sureti çizmeyi günah sayan bir Sünniciliğin sefaleti olarak ifşası anlamına geldiğini söyleyebiliriz.

Bu operasyon Aleviler açısından ne söylemek istiyor bize? Yine en kolay yanıtı en başta verebiliriz: Daha dün nasıl bir siyasal ziyarette Zülfikar ve Ali temsilleri cemevinin duvarlarından indirilmişse, bugün bir ileri adım daha atılmakta ve Alevilerin kendi kendilerini nasıl sembolize etmeleri gerektiği, o sembolleri ortadan kaldırarak değil, dönüştürerek gösterilmekte yani Alevilere nasıl bir dine sahip olmaları gerektiği işaret edilmektedir ama unutulmamalıdır ki işaret edenin arkasında devlet gücü yani zor kullanma tekeli bulunmaktadır! Tıpkı Sayın Bakan’ın müjdesinde olduğu gibi; devlet artık iki ayrı tören istemiyor; törenin nasıl yapılacağını Alevilere öğretmek istiyor; göstere göstere.”

“HIRSIZLIK OLAYI MIDIR, BASİT BİR UNUTKANLIK MIDIR?”

Yazar Hamit Sayar da “Hacı Bektaş Veli’nin yüzlerce yıldır kucağında tuttuğu aslan ve ceylanı, devletin bu yılki törenleri için yaptırılan tablolarda yok!” diyerek yaşananları şu sözlerle eleştirdi:

“Alevi İslamcı Sn. Şeyh Nasreddin Eskiocak’a soruyorum, ‘Hacı Bektaş’ın doğaya hükmetmesi, vahşi hayvanları barış içerisinde kucağında buluşturması sizleri neden rahatsız ediyor? Bu hırsızlık olayı mıdır, basit bir unutkanlık mıdır? Yoksa bilinçli olarak gerçekleştirilen bir tavır mıdır?”

“DEVLET ADIM ADIM KENDİ ALEVİLİĞİNİ DİZAYN EDİYOR”

Yapılan karalamaya yönelik bir tepki de Yazar Ali Yıldırım’dan geldi. “Hacı Bektaş’ın aslan ve ceylanını çalmışlar…” diyen Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

“Devletin bu yılki resmi Hacı Bektaş törenleri için bakanlıkça yaptırılan tablolarda aslan ve ceylan buharlaşmış, yok olmuş.

Bakanlık Hacı Bektaş’ın doğaya hükmetmesini, vahşi hayvanları barış içerisinde kucağında buluşturmasını uygun bulmamış. Hacı Bektaş’ı sıradan bir tekke şeyhine çevirmiş.

Bu hırsızlık olayı basit bir unutkanlık eseri değil. Bilinçli olarak gerçekleştirilen bir tavır.

Görülüyor ki devlet adım adım kendi Aleviliğini dizayn ediyor, oluşturuyor. Aleviliğin içi boşaltılarak bir ceset haline getiriliyor.

Bu durumda, Aleviliğimizin elimizden çalınmasına karşı fikri nöbet tutmaya başlamanın zamanı gelmiş de geçiyor bile…”

Etiketler